Duyan duymayana haber yollasın;
O aradıkları bizim eldedir.
Görmek isteyenler fırsat kollasın;
Değişmez mekanı; Uzungöl’dedir.
Yer ayrı, gök ayrı büyüler sizi;
Bekler yalnız onu düşünmenizi.
Arayan olmadı plajı, denizi;
Yeşilin yamanı; Uzungöl’dedir.
Toprak erken doyar yağmurlarına;
Yutaklar direnir pınarlarına.
Güneşi dokunsa yanaklarına;
Dumanın uçanı; Uzungöl’dedir.
Çağlayan deresi, yürüyüş yolu;
Etraf kucaklanmaz çamlarla dolu.
Poz vermeden dönmez bir Allah kulu;
Her tatil zamanı; Uzungöl’dedir.
Maharetli eller hazırlar aşı;
İster yerinde ye, istersen taşı.
Pişmeden ayrılmaz gövdeden başı;
“Ala”nın kaçanı; Uzungöl’dedir.
Yol, zaman hesabı yapmak yok artık;
Önüne gelene çatmak yok artık.
Gündüzleri evde yatmak yok artık;
Çok derdin dermanı; Uzungöl’dedir.
Kalkarsın her sabah yüzünde neşe;
İlaç gibi gelir çocuğa, eşe.
Anlatılmaz dersin dosta, kardeşe;
Doğanın harmanı; Uzungöl’dedir.
Bir gün yorgun argın, düşersen eğer;
Tâbiri caizse tatmana değer.
Sen de diyeceksin bu neymiş meğer;
Dünyanın mercanı;Uzungöl’dedir.
Mehmet KABAOĞLU
04 MAYIS 2015