“Coğrafya kaderdir” der ünlü sosyolog İbni Haldun. Bizim de kaderimiz bu kutlu dağlarda, bu dumanlı yaylalarda ve gurbetten sılaya bu uzun- ince yollarda yazılmış- çizilmiş belli…
Biz de o zaman bu kaderi en dolu dolu, en kaliteli, en gayretli, mücadele ruhu en yüce yaşamaya devam edeceğiz.
Nereye gidersek gidelim, ne kadar kalırsak kalalım bu kader bizimle…
Biz ki tüm yaşadıklarımızı kabullenen seven ve onlardan huzur ve hikmet çıkaran insanlarız.
Bunları böyle yaparken güzel de yaparız.
Doğrusu da budur, mutluluk getireni de…
Hayata karşı durmak değil, bizzat yaşamın içine girmek ve ömür vadisinde çağlayanlarca akmak…
Büyüklerimiz bizlere öyle değerler kazandırdı ki, bu değerleri başka yerlerde bulmak veya yaşamak çok da mümkün olamazdı.
Belli ki büyüklerimize de o kutlu değerler atalarımızdan miras olarak yürüdü geldi.
İşte biz de nereye gidersek gidelim o değerlerimizi hep yaşatmak durumundayız. Değerlerimizi ne kadar yaşatabilir ve çocuklarımıza öğretebilirsek o kadar var olacağız. Bilinsin ki yarınlara doğru ayakta kalabilmemizin en önemli şartı aldığımız o erdem dolu değerlerimizi çocuklarımız ve torunlarımızla gelecek nesillere öğretmemizle mümkün olacaktır.
Değerlerimizin başında: Alın teri ile çalışıp kazanmak…
Helâl kazançtan taviz vermemek ve kazandığımızı cömertçe bölüşebilmek…
Yardımseverliği ön plana koymak…
Nerede doğarsak doğalım ata yurdunu hiç unutmamak…
Her insana yardımcı olmak, insan denen varlığa önem vermek, hemşeri yardımına öncelik tanımak…
Sürekli dernek, vakıf yolu ile dayanışma içinde olmak…
Çocuklarımızın eğitimine çok önem vermek…
Çağı iyi tanıyıp yorumlamak çağlar üstü düşünüp yürüyebilmek…
Anne ve babalarımızın çektiği çileleri, yaptıkları fedakarlığı bilip onları baş tacı yapmak…
Dostluk, arkadaşlık, komşuluk ilişkilerini hep canlı ve sıcak tutmak…
Bir elin nesi var iki elin sesi var ilkesi ile hareket etmek…
Bunlara daha nicesini ekleyebiliriz.
Ülkemizde nice yetişmiş insanımızla, bürokratımızla, iş adamımızla, eğitimcimizle, ilim adamımızla öğünüyorsak bu çok haklı bir gururdur. Bu tamamen atalarımızın yukarıda saydığımız değerlere verdikleri önemin meyveleridir.
Bu ülkeye ve çağdaş dünyaya daha nice kutlu değerler katacağımızın bilinci, heyecanı ve gayreti ile tavizsiz yürümeliyiz.
Bunun için yeni şeyler keşfetmek tabii ki ayrıca güzellikler kazandırır. Lakin dün atalarımızın yaptıkları gibi: maziyi ideallerle atiye bağlamamız, bu yolda candan bir samimiyetle yürümemiz yeterli olacaktır.