DOSTLUK MASASI

Böyle bir masada kimler çay içmek istemez ki? Bu masa sohbetin, dostluğun, samimiyetin zirve yaptığı yerdir. Böyle bir masa öyle üç beş günlük beraberliğin uzaktan uzağa olan selamlamanın, usulen sorulmuş hatırların kurabileceği bir masa değildir. Ömürlerini bir arada geçiren, birbirlerinin dertleri ile dertlenen, sevinçleri ile sevinen, yardımlaşmada birbiri ile yarışan samimi, vefakâr, mert insanların masasıdır.

Bu masada çaylar kimin tarafından nasıl getirildiği önemli değildir. Böyle bir masada çaylar demini derin dostluklardan, tadını mükemmel sohbetlerden alır. Bu masalarda öyle zaman olur ki sohbetin candan, hikayelerin yaşanmışlığı maziden, anlatılması yürekten, neşenin, gülüşmenin, içten olmasındandır. Bazan çayları içmek bile insanın aklına gelmez masada soğur giderler. Böyle masaları kurabilenlere selam olsun.

Dünya elbette ki kalıcı değildir, kalıcı olmayan bir yerin yükünü ağırlaştırıp dostluk ve samimiyetten uzaklaşmak muhabbetlerin önüne set çekmek hem kendimize hem geleceğimize yapabileceğimiz en büyük kötülüktür. Atalarımızın kurmuş oldukları bu dostlukları yaşamak yaşatmak bizim görevimiz olmalıdır. Bu görevi şiar edinip yok olmaya yüz tutmuş kültürümüzü, benliğimizi yeniden kazanmalıyız. Bu görev geleceğimizi, gelecek nesillerimizi kurtarmak için hepimizindir.

Bu görevden uzak duranlar, kaçanlar bilsinler ki tarihlerine ihanet içindedir. Biz bağımsız olalım, vatansız kalmayalım diye Kurtuluş Savaşında, Çanakkale’de daha on beş yaşını doldurmadan şehit düşen atalarımızın çocukları daha önlük giydikleri dönemlerde çok iyi bir dost oldular. Onlar ki bir ülkü etrafında kenetlenip vatanı savundular.

Bu dostluklar öyle bir hal aldı ki son yudum suyu içmeyip birbirine gönderip susuz şehit düşenlere, bizler için gözünü kırpmadan evlatlarının ellerini kınalayıp cepheye gönderen annelere bir sevgidir, bir vefadır bunlar.

Bizler eğer gelecek nesillere yaşanılan bir vatan bırakamazsak, vebaldir, haktır. Yaşanan bunca olumsuzluklara rağmen hayatta kalabilme, bütün zorluklara istinaden dostluğun, samimiyetin zirveye ulaşması, vatan ve milletin birliği bağımsızlığı için mücadele edilmesi hem şart hem kutsaldır.

Bu bilinçteki kahramanlardan olmak umudu ile bu VATAN’ı bize bırakan, vatanımızın ilelebet bizim olabilmesi için cephede mücadele ederken şehit düşen, bizleri vatan ve millet sevgisi ile büyüten bütün geçmişlerimize ALLAH’tan rahmet diliyorum. Yaşayanlara da sağlıklı nice uzun huzur dolu ömürler…

Bu ideallerle yürümemiz temennisi ile…Mehmet Eren