Seçim piyasası hareketleniyor. Aday adayları Demirel’in deyimiyle makoseleri yağlamaya başladı. Ortam “Çevreyi ben daha yaşanılır yaparım” diyenlerle dolacak.
Bu ilçede yaşayan, değer üreten biri olarak fikirlerimi söylemek zorunda olduğumu düşünüyorum. Çocukluk yıllarımı geçirdiğim uzun yıllarda dışarıda yaşadığım, son altı yılımı uzun mesafelerle bulunduğum GÜZEL ÇAYKARA…
Ne başkanlar geçti. Hizmet verenleri bu millet hayırla yad eder. Ama emeklilik yıllarımda bir nostalji veya heves veya tatlı bir zaman geçirme anlayışıyla Türkiye’nin parladığı, hizmet gördüğü yıllarda bu ilçenin, beş on yılını heba edenlerle Çaykara bu günlere geldi.
Burada yaşayanlar için İDARE EDİYORUZ anlayışı var. Bu idare edenler buralarda otursalar da çocukları gurbetçi olmaya adaydır. Nüfus azalıyor. Amaç buranın nüfusunu artırmaktır.
Çaykara’da para kazanma şansını yakalayanlar belli. Çaykaralı olup da buraya tatile gelen insanlardan faydalanabilenler ve turizm geliri sağlayabilenler. Uzungöl Trabzon’un ülkemize sunduğu en namlı markadır. Ülkemizin sınırlarını aşan bir yeşil cennet. Hizmeti ve turizmi çeşitlendirebilecek örnek yatırımlara ihtiyacı var. Öncü olmak için daima ileri… Uzungöl her yıl milyonlarca ziyaretçi çekerken, Taşkıran’a ve Çaykara merkezine bu insanların uğramaması ne kadar üzücü.
Milyonlarca insan Uzungöl’e gidiyor. Çaykara’ya yılda beş bin kişi uğramıyor. Yerel yöneticiler de fırsat buldukça dinlenmek için Uzungöl’e gidiyor.
Demirkapı yöresi kendi çapında turizmde bende varım söylemini geliştirmeye aday. Çaykara’nın Köknar’ı, Karaçam’ı, Kurtdağı yayla bölgesi, Sultanmurat, komlar hizmet ve ilgi bekliyor.
Buralara gelip de etkilenecek en önemli görsel olgu ilçe merkezidir. İlçemizin merkezi içler acısı. Bürokraside en güçlü olan ilçemizi fiziksel noktada gösterecek, acil eylemi başlatabilecek belediye başkanı buranın en büyük ihtiyacıdır. Yarın değil bugün.
Sen bana bir yaklaş ben sana on geleyim diyemeyen yerel yönetici buraya fayda vermez, zaman kaybettirir.
NE YAPALIM?
Hükumetin hizmet getirmede ölçüsü var. Nüfus yoğunluğu. En geniş alana sahip olup, nüfusu az olan bu bölge genel bütçeden az pay alıyor. Yazın buranın nüfusu bire bin artıyor.
Bu bölgenin potansiyeliyle ekonomiye değer katacak yerel idare burayı şahlandırabilir. Bu iş Ankara’dan, İstanbul’dan ya da başka yerden beklenmemeli. Bu işe kendini adayacak belediye başkanı ve ekibidir.