21 Aralık 1972'de Çaykara'nın Şahinkaya Köyünde doğdu. İlkokulu Şahinkaya II İlkokulunda 1983 yılında, Ortaokulu Çaykara İnönü Lisesi Orta kısmında 1986 yılında, Liseyi Çaykara İnönü Lisesinde 1990 yılında tamamladı. 2000 yılında 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Muhtelif kamu görevlerinde bulundu, bulunmaktadır... Yöresi ile ilgili basılı kitap ve değişik yayınlara imza atmıştır. Amatör olarak fotoğrafla uğraşmaktadır. Evli iki çocuk babası olan Sami Ayan yöresi ile ilgili araştırma ve derlemelerini de sürdürmektedir.
Yaylalarda son dönemde artan sınırsız, plansız ve haksız yapılanmaya devlet “dur” dedi. Dünyanın hiçbir yerinde hiç kimse kendisine ya da atasına ait olmayan bir arazide villa dikemez, otel yapamaz, parselleyip satamaz. Bu bizim yaylalarda da olmamalıydı ve buna dur denildi, yapılan...
Tarihi Sultanmurat Yayla Ortası Geleneği 20 Ağustos 2017 Pazar günü bir kere daha canlandırıldı. On binlerce yöre insanı Sultanmurat düzünde buluştu, ekmeğini, emeğini, tatlı dilini, güler yüzünü, toprağını, geleneğini ve duygularını paylaştı. Son yıllarda çeşitli nedenlerle sekteye uğrayan Sultanmurat Yayla...
Sultanmurat Yayla Ortası Geleneği asırlardır devam eden ve Trabzon’un doğu kesimindeki yöre halkını buluşturan bir etkinliktir. Gelenek tarih içinde ortaya çıkmış bir gelenektir ve Sultanmurat ile birlikte Çaykara’nın marka değeri üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir. Son birkaç yıldır çeşitli...
Birkaç yıldır haklı-haksız çeşitli vesilelerle Sultanmurat Yayla ortası şenlikleri yapıl(a)mıyor. Doğrusu bunu yanlış buluyorum. El-Âlem hiçbir tarihi geçmişi olmayan, üç beş hanelik yaylalarda sonradan icat edilen yayla şenlikleri düzenlerken biz yüzlerce yıllık yayla ortası geleneğimizi rafa kaldırıyoruz. Bu da yetmiyor...
Çaykara fiziki ve coğrafi yapısının olumsuzluklarına bir de ekonomik yetersizliklerine rağmen Trabzon’un marka olmuş bir ilçesidir. Bu gün bu özelliğini Trabzon’da da Türkiye’de de tanıyan bilen herkes teslim eder. Her dönem önemli insanlar yetişmiştir bu münbit(!) topraklardan. Ülke yönetilecekse siyasetinde,...
100 yıl öncesinden selam getirdim, 100 yıl öncesine selam gönderiyorum… Solaklı Deresinin kıvrımlarınca kıvrılan uzun ince bir yoldayız. Offff, Of!… Solaklı Deresinin taştan taşa vurarak kıvrıla kıvrıla ulaştığı son noktadaki nidasını temsil edercesine Of! Solaklı deresi Of’ta son bulurken Derebaşı...
Bazen zararı bertaraf, bazen inceden dokundurma, bazen derin mesajlar verme, bazen nefreti, bazen şefkati ortaya koymak, bazen durumu idare etmek üzere insan zihin kıvraklığını kullanır. Yöremiz laf ustalarının mesajlarını ince esprilerle verdiği nadide topraklardandır. Kaybolan bir kültürün ucundan tutmak adına...
Doğrusu ben evlilik çağındaki gençlere evlenirken şöyle bir silsile takip etmelerini öneririm: Önce mahallenden, olmadı, ilçendeki diğer mahallelerden… değilse kültürü en yakın ilçeden… sonra ilinden evlen. Eskiler “Köyüne kal köyüne köyünün köpeğine” diyerek evlilikte aynı kültürü ve alışkanlıkları yaşamış olmanın önemine...
Bugün “ilkokulu köyünde….” diye başlayan özgeçmişler yazılmıyor artık. Benim halamın kızı onun dayısının… şeklinde tanımlanacak uzak akrabalıklar da yok şimdi. Şimdi neredeyse kardeşler bile akrabadan sayılmıyor… Aynı köylü olmanın da bir önemi yok yeni nesiller için. Hem olsa bile aynı...
Bazen lafı gediğine koymak, sözü özetlemek, meramı anlatmak, tartışmayı bitirmek, gülmek, deşarj olmak için anlatırız latifeleri, fıkraları. Biz Çaykaralılar ise fıkradan ziyade kendi yöremizde yaşanmış fıkra gibi olayları, tanıdıklarımızın, arkadaşlarımızın, dostlarımızın, ailemizin hatta kendimizin yaşadığı ilginç ve komik hadiseleri kullanırız....
Yöremizde iki kişi arasındaki diyaloğu geri dönüşü olmaksızın sonlandırmak için kullanılır bu ifade. Türkçe’de ‘gemileri yakmak’ ya da ‘köprüleri atmak’ deyimlerine karşılık gelir. İnsanın iletişimde bu noktaya gelmesi son derece hazin bir durumdur. Bir insanın cenazesine dahi katılmayacak hale gelmek...
İnsanın bir vatana ihtiyacı vardır. Vatan doğduğun yer mi, doyduğun yer mi, öldüğün yer midir? Bu soruların cevabı kişiden kişiye göre değişiklik arz edebilir kuşkusuz. Ama bir yerin vatan edilmesinde doğmak ve doymak kadar ölmek de önemli bir unsurdur. Zira...
Önceki hafta Başbakan Binali Yıldırım Bayburt’ta yaptığı mitingte Bayburtlu hemşehrilerimize bir müjde verdi. Bu müjde en az Bayburt kadar Çaykara için de bir müjde olan, en az Bayburt kadar Çaykara’yı da ilgilendiren Soğanlı tüneli müjdesiydi. Başbakan Yıldırım 19 Mart 2017’de...
Üç çeşit yevmiye Eskiden, yani delikanlılık dönemlerimde iyi bir tırpancıydım. Tırpanla çayır biçmek bizim işimizdi. Yaz gelince tırpan elimden düşmezdi. Haziran’da fındık altları ile başlardık tırpan işine. Zordur fındık altını tırpanla biçmek. İstediğin gibi açılıp yayılamazsın. Tırpanının sapı da ağzı...
Kara kış insanın elini ayağını bağlayınca ev daha bir sevimli oluyor. Hele sobası yanan sıcak bir evin varsa, sobanın üzerine koyduğun lahana çorbası ağır ağır kaynıyor, buharı da evin en ücra köşelerini dolaşıyorsa, fırında mısır ekmeği pişiyor, yeni mayalanmış yoğurt...
Burhan zorlu bir hayat mücadelesinin içinden geçiyordu. Annesi ve babası daha çocuk yaşta vefat etmiş ve yalnızdı. Garipti ama mertti, yiğitti. 19 yaşındaydı. Köyün güzel kızı Fatma’yı sevmişti. Fatma’nın ailesi kimsesiz olduğundan Burhan’a vermek istemiyordu Fatma’yı… Ama Burhan ile Fatma...
Masum görünümlü, yaşının üzerinde bir olgunluğa sahip kökleri sağlam bir genç Yusuf. Erdoğdu Lisesi ile yaşadığı Liselerarası Dünya Şampiyonluğundan sonra yıldızı her geçen gün parlayan, önce Ziraat Türkiye Kupası maçlarında denenen, ardından yavaş yavaş lig maçlarına ısındırılan ve bu gün...
Size 60’lı yılların Çaykara’sında bir köyde yaşanmış film gibi bir aşk öyküsü anlatayım… Kamil genç ve yakışıklı bir delikanlıydı. Köyün güzel kızı Ayşe’ye vurulmuştu. Tabi Ayşe de ona. Birbirlerini çok sevmişlerdi. Hayatı paylaşacak kadar… Kamil konuyu annesine açmış ama annesinden...
İlkokul yıllarıma denk gelen 80’lerin başındaki Türkiye’de nüfusun yüzde yetmişi köylerde, yüzde 30’u kentlerde yaşıyordu. 2016’nın Türkiye’sinde ise bu oran tam anlamıyla tersyüz olmuş… Artık nüfusun yüzde yetmişi kentlerde yüzde 30’u köylerde yaşıyor. Bu makas Karadeniz köyleri için daha da...
Bazı meslek erbapları var ki her zaman kendi bildiğini yaparlar. Siz mesleği ile alakalı müşterisi olsanız da bu değişmez. Parasını ödediğiniz işte bile istediğinizi yaptıramazsınız. Mesela berberlerin çoğu böyledir. Gidersiniz berbere bir tarif yaparsınız. Şuradan şöyle alalım, üstten fazla almayalım,...
Son yıllarda yaylalarda yayla evi kirliliği yaşanıyor. Hoyratça, sınır tanımayan yapılaşma yaylaları curcunaya çevirmiş durumda. Yaylalar geçmişte eşitliğin timsaliyken bu gün varlık yarıştırma alanları haline geldiler. Anlamsız bir betonlaşma var. Kat kat binalar, villalar, konaklar, tesisler… Kamu arazisi üzerinde “yaptığım...
Toprakla yoğrulmuş, bu toprakla hemhal olmuş ve bu toprakla derin bağları olan bir akademisyen, düşünce adamıdır Yusuf Şevki Hakyemez. 1969 yılında Çaykara’nın Dernekpazarı’na bakan Zihon yamaçlarında dünyaya geldi. İlkokuldan sonra 80’li yılları Çaykara İmam-Hatip Lisesinde başarılı bir öğrenci olarak geçti....
Ot deyip geçmeyin Ot “ot işte” değildir. Ot yayladır. Ot mezradır. Ot inektir. Ot askerin harçlığıdır. Ot öğrencinin iaşesidir. Ot undur, şekerdir, tuzdur, yağdır, gazdır….. Ot savaştır. Ot aş’tır. Ot telaştır. Ot güvencedir. Ot geçimdir. Ot hayattır. Şimdilerde ota olan ihtiyaç...
Memleketim, Benliğime şekil veren topraklar.. Ana yurdum, ata yurdum, Çocukluğum, ilk gençliğim, ilk sevdam, Hüsnü amcadan aldığım tane işi elmalar, mandalinalar, Mahmut Ustanın leziz kuru fasulyesi, Köprü ayağında Ali Usta… Gavuş amcanın şefkatli azarları, Arabacı Şükrü amcanın odun saplı balları,...
Bir zamanların hareketli alış-veriş merkezi olan Sarmaç Çarşısı eski günlerine mi dönüyor? Eski Çaykara Uzungöl yolu 4. kilometrede yer alan tarihi Sarmaç çarşısı bir zamanların hareketli ticaret merkezi konumundaydı. 1960’lı yıllardan itibaren köylerin ilk uğrak, ihtiyaç temin ve ürettiklerini ihtiyaçlarıyla...
Şimdiki gençliğe göre ‘eskiden’ denilebilecek bir zamanda köylerde ilkokullar vardı. Dolayısıyla bir ilkokulun açılmasını ve orada bir eğitim kadrosu oluşturulmasını gerektirecek kadar da çocuk… Hatta bazı köylere bir okul da yetmezdi. Mesela ben iki ilkokulu olan bir köyün ikinci okulunda...
Kırklı yaşların “ohooo o kadar yaşasak daha ne isterdik” denecek kadar uzun bir ömrü ifade etmediğini, Kırklı yaşlar insanın kendisini yeniden keşfettiği, Tanıdıklarından hayatta kalanların, hayattan göçenlere oranla azalmaya başladığını gördüğün yaşlardır. Hatıralarının hayallerinin önüne geçtiğini, çocukların olduğunu ve artık...
Çaykara’da tarih içinde çekilmiş değişik fotoğraflarla geçmişe bir yolculuk yapıyoruz. Eski fotoğraflar çok şey anlatır. Bazen dondurulan bir an’da bir tarih yatar. O devri sonraki yıllara, çağlara taşır fotoğraf. Fotoğraf belgedir. Fotoğraf özlemdir. Fotoğraf kimliktir, tarihtir, coğrafyadır, ekonomidir, psikolojidir, sosyolojidir. Fotoğraf...
Bazı insanların karakterini tanımlamada kullanılan çok veciz bir kelimedir “fırıldak”. Her kim literatüre kazandırmışsa tebrik etmek, teşekkür etmek icab eder. Türk Dil Kurumu da kelimeye ilgisiz kalmamış, anlamlarını 6 maddede sayıp dökmüştür. İlk üç maddede tanımlanan oyuncağı ikinci üç maddede...
Bir dönem Bursa’da özel bir şirkette çalışıyordum. Çalışma arkadaşlarımızdan birisinin ağabeyi vefat etmişti. O gün doğal olarak o arkadaşımızla bir arada olmuş, ağabeyini apar topar şehir mezarlığından satın aldığı bir mezar yerine defnetmiştik. Arkadaşımızın kendisine ait bir evi de yoktu,...